20 Mayıs 2009 Çarşamba

Değişim Rüzgarları

Pazarlamada yeni trend, değişim…Obama’nın “we can change” sloganıyla herkesi hayrete düşüren bir başları yakalamasıyla birlikte neredeyse bir salgına dönüşen değişim sloganları, her sektöre ve küçükten büyüğe tüm firmalara sıçramış durumda. Her gün yeni bir değişim sloganı keşfetmek mümkün. Sokaktaki mağazadan, sosyal güvenlik kurumuna hatta İstanbul Şehir Tiyatrolarına kadar herkes bir değişimin peşinde. Peki ama değişen gerçekten düşünceler ve amaçlar mı yoksa sadece göz boyamanın yeni yolları mı bunlar… Bu sorunun cevabını Obama başkan seçildikten sonra herkes nasıl kendine sorduysa, her değişim sloganı gördüğümde de bunu düşünmeden edemiyorum. Değişen insan ve globalleşen dünya, alış veriş alışkanlıklarını ve tüketici davranışlarını değiştirdiği gibi, bunlara doğrudan bağlı olan ürün stratejilerini de değiştiriyor ama önemli olan bu değişim gerçekten gerektiği için mi yoksa trende ayak uydurmak için mi yapılıyor. Örneğin; İzmirdeki SGK binası kaç gündür hummalı bir çalışma içerisinde tadilattaydı ve geçtiğimiz günlerde çalışma bitti. Aslına bakarsanız gerçekten yıkık dökük görünen bina, aynalı camları ve numaralı gişeleriyle pekte güzel olmuş. Ancak içerideki sistem değişmediği sürece yeni oturma gruplarının SGK de neyi değiştirdiğini çok merak ediyorum doğrusu. Daha rahat koltuklarda oturup 1 saat sıra beklemekle, daha rahatsız koltuklarda oturup 1 saat beklemek arasında ne gibi fark olabilir acaba? Belki bir nebze müşteri memnuniyeti sağlarız diye mi düşündüler? Kim bilir??? Bir de SGK’de değişimin başladığını müjdeleyen pankartlar asılmış dört bir yana. Okuduğum birkaç habere göre gerçekten köklü değişimler yapılması hedefleniyormuş ama yapılır mı yapılmaz mı ona bizim ülkemizde kimsenin garanti vermesi mümkün değil sanırım. Bana kalırsa böyle değişimle ilgili büyük laflar etmeden önce oturup bir düşünülmeli, firma ya da kurum olarak bu değişime ne kadar hazır olunduğu tartışılmalı.Ve değişimi gerçekleştikten sonra müşteriye empoze etmeli. Çünkü sonra sonuç; sloganları kendilerine bir beden büyük gelen, değişmeyi bırak, bir arpa boyu kadar yol bile alamamış firmalar oluyor. Bu koşullarda yaptıklarının müşteri beklentisini yükseltip sonra da onları daha çok mutsuz etmek olduğunu düşünüyorum…Büyük kurum ve firmalar bunları bilmeli ve bir adım atmadan önce, hele de değişiyoruz demeden önce 2 kere düşünmeli. Yoksa 1 sokak ötedeki camlarına “Değişiyoruz bu yaz boya+kesim 40 TL” yazan kuaförlerden ne farkları kalıyor ki…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder