1 Nisan 2009 Çarşamba

EŞİ Benzeri Görülmeyen TÜKETİCİ Şikayeti

Geçen gece bir programda TÜDER Genel Başkanı Emekli Öğretim Görevlisi Engin Başaran'a rastladım. Haklarımızdan, kendilerine gelen şikayetlerden ve başlarına gelen ilginç olaylardan bahsediyorlardı. Ve bende bloğumuzu süsleyecek bir haber bekliyordum ki ilki geldi. Engin Başaran geçtiğimiz aylarda bir halı yıkama servisine iki halısını bırakmış, geri almak için de belge olarak sadece halıların kaç metrekare olduğunu belirten bir kağıt parçası almış. Bir hafta içinde gelmesi gereken haber on günün sonunda hala gelmeyince servise gitmiş. Bir halısını temizlenmiş bir şekilde bulurken kendisine diğer halısının kaybolduğunu ve karşılığında kendisine orta halli altı metrekare bir halının ücretinin ödeneceği söylenmiş. Sorun şu ki; bahsettiğimiz halı antika ve çok değerli bir çin halısı. Ama tabi bu detaylar elinde bir belge olarak bulunmadığından yapabileceği bir şey kalmamış. (Dinlerken de garip gelmişti ama tekrar düşünce Tüder Başkanının bu şekilde bir hata yapması gerçekten de çok enteresan)
Sonrasında satılma ihtimaline karşılık (nihayetinde altı metrekare bir halıdan bahsediyoruz, kaybetmesi zor olsa gerek ! ) bu tarz halılar satan birkaç mağaza gezdikten sonra halısını bulmuş, servisle yüzleştirip halısına kavuşmuş. Bu anlattıkları arasında en ilginciydi, taa ki Tüketici Şikayet Hattına doğudan gelen bir telefondan bahsedene kadar. Telefondaki sesten gelen sual dehşet vericiydi. Tam olarak şöyle demiş: 'O kadar başlık parası verdim, bir kadın aldım ama defolu çıktı. Başlık paramı nasıl geri alabilirim?'. Saba Tümer'in yüzündeki şaşkınlık ifadesini görmeniz lazımdı. O tepki veremediğinden Engin Başaran anlatmaya devam etti. Beyefendiye !! yardım edemeyeceklerini açıklamışlar (doğal olarak ve nazikçe). Ama zavallı adam bunun bir hak olduğunu düşünüyormuş ve çirkinleşerek ısrarla tekrar sormuş. Tabi ki cevabını alamadan kapatmak zorunda kalmış. Bunun yanlışlığının ne kadar üst boyutta olduğunun farkında olan Saba Tümer ve Engin Başaran tarafından adama verip veriştirildi. Bizde onların yaptığı gibi hatta canlı yayında olmayışın verdiği rahatlıkla adamın kulaklarını bol bol çınlattık. Tüketici hakları bilincinin bu kadar oturmuş olup bir kadının da mal olarak görülemeyeceğinin hala anlaşılmamış olması da ayrı bir tezatlık. (Gerçi olaya adamın gözünden bakarsak iş değişiyor tabi, o zaten TÜKETMEK ! için evlenmiş) Fakat ne yazık ki bu özellikle Doğu Bölgelerimizde ve Anadolu'da yaşanan bir Türkiye gerçeği...

1 yorum: